Coronavirus sonrası mutasyona uğrayan tüketici davranışları, şüphesiz ki marka iletişimi ve pazarlama gibi konularda da büyük değişimlere neden olacak. Medya tüketim alışkanlıkları, satın alma davranışları, tüketici motivasyonları gibi konularda yaşanan gelişmelere adapte olan bağışıklık sistemi güçlü markalar kazanacak dönemin gerisinde kalanlar ise unutulmaya yüz tutacak. Kim mi o markalar? İşte buradalar!
Alternatif satış kanallarına yönelenler
Markaların market rafı savaşlarını bilirsiniz; hangi marka göz hizasında yer alacak, hangisi rafın en ücra köşesinde tüketiciler tarafından keşfedilmeyi bekleyecek vb. birçok soru. Artık fiziksel rafların dışında dijital raflar da hayatımızda, rekabet başka boyutlarda.
Pandemi döneminde Getir, Banabi, İste Gelsin, Migros Sanal Market gibi online alışveriş imkanı sunan uygulamaların nasıl büyüdüklerini gördük. İlk vakanın açıklandığı günden bu yana Getir uygulamasının indirilme oranı %60, sepet tutarı %50 ve iş hacmi %60 artış gösterdi. Daha önceleri çikolata cips, kola gibi keyfe keder ürün siparişi için kullanılan Getir, pandemi döneminde artık tüketiciler tarafından genel market alışverişi plaformu olarak görülüyor. Keza Migros Sanal Market siparişleri önceki dönemlere oranla 3 kat artmış durumda.
Gördüğünüz gibi tüketicilerin büyük bir bölümü online market alışverişini deneyimlediler, beğendiler ve pandemi sonrasında da bu yolla alışveriş yapmaktan vazgeçecek gibi durmuyorlar. Dışarıya çıkmadan, kimseye temas etmeden, online ödeme ile her şey kapıda. Fiziksel raflardaki rekabet artık dijital raflarda.
Gerçekler ortada, ürününüz için online alışveriş kanallarını kullanmanız gerekiyor. Dağıtım kanallarınızı güncelleyin, trende uyun ve tüketicilerinizin değişen satın alma davranışlarına adapte olun. Fiziksel raflarda onların size gelmelerini beklemek yerine Getir’le, İste Gelsin ile siz onlara gidin.
Sosyal sorumluluk kampanyalarına önem verenler
Pandemi döneminde birçok büyük marka, üretim bantlarını maske, ventilatör gibi ekipmanların üretimine ayırdı. İnsanlığa fayda sağlayacak ar-ge çalışmaları, Apple ve Android gibi iki büyük rakibi bir araya getiren projeler, bu dönemde tüm dünyada ses getirdi. Coronavirüs sonrası dönemde de yaşadığı çevreye duyarlı, insanlık ve doğa için artı değer üreten markalar kazanacak. O nedenle pazarlama bütçelerinin bir kısmını sosyal sorumluluk çalışmalarına ayırmakta fayda var. Son dönemlerde çok hızlandık, hızla ürettik, hızla tükettik, rekabette öne çıkmak için doğayı arka plana ittik, önemsemedik. Şimdi kazandıklarımızın bir bölümünü doğaya geri verme zamanı.
Medya planlama stratejilerini gözden geçirenler
Sosyal mesafe ve izolasyon nedeniyle online video, içerik izleme sayıları büyük artış gösterdi. Üyelik tabanlı film ve dizi platformları, müzik dinleme uygulamaları revaçta. Yoğunluk öyle bir noktada ki Netflix, aşırı yüklenmenin önüne geçebilmek için zaman zaman görüntü kalitesini düşürüyor ve herkesin içeriklere sağlıklı bir şekilde ulaşabilmesini sağlamayı amaçlıyor. Tüm bu uygulamalar salgından önce de vardı ve yine yoğun bir şekilde kullanılıyordu ama yeni dönemde artık çok daha fazla kişiye ulaşıyorlar, alışkanlık haline geldiler. Salgın, tüketicilerin medya tüketim alışkanlıklarını da değiştiriyor.
Tüm bu değişim medya karmalarında yaşanacak değişimleri de tetikliyor. Üyelik sistemi ile online video içeriği sunan platformların önemi giderek artıyor ve bu platfromlarla entegre kampanyalar sundukları ölçülebilir sonuçlarla, pazarlama planlarında yerlerini alıyorlar. COVID-19 sonrasında da bu konu giderek daha da artacak ve markasını dijitalleşen medyaya adapte edenler kazanacak.
E-ticaret satış kanallarını güçlendirenler
İzolasyon altında e-ticaretin emekleme dönemi bitti, artık büyüme zamanı. Bu pazar büyürken markanız da büyüyecek mi, soru bu! Değişen satın alma davranışlarına adapte olmak için e-ticaret satış kanallarını geliştirmek ve bu deneyimi kusursuz hale getirmek markaların en büyük ev ödevi. %100 güvenli online ödeme, kusursuz lojistik operasyonu, şeffaf iade, değişim politikaları e-ticarette kazanmak için altın anahtarlar. Bu anahtaların hepsine sahip markalar tüketicilerin zihinlerindeki “lovemark” odasının kapısını açacak ve kazanacak.
Dijital pazarlamaya yatırım yapanlar
İnternette ve sosyal medyada geçirilen zaman televizyon izleme süresini geçti ve aradaki fark da giderek artıyor. Hedef kitlenize ulaşmak, potansiyel müşterilerinizle sosyal mesafeyi koruyarak temas kurmak için olmanız gereken yer dijital dünya. Eskiden destek kampanyasıyken artık dijital, reklam ve pazarlama kampanyaları için ana mecra konumunda. SEO, sosyal medya yönetimi, dijital pr, sosyal medya reklamları vb. birçok alanda etkili stratejiler geliştiren, uygulayan markalar sadece yeni normal dönemde değil her dönemde kazanacak.
Saola ile çalışanlar
Pazarlama ve marka iletişimi alanında Saola Marketing ile çalışanlar kazanacaklar. Neden mi? Çünkü Saola ile çalışmak demek konusunda uzman, gelişmelere adapte, dinamik, proaktif süreç yönetimine inanan başarılı bir ekiple çalışmak demek. Saola ile çalışmak demek markanızı büyütmek için doğru kararları, doğru zamanda, doğru bütçeyle almak demek. Saola ile çalışmak ne demek diye merak ediyorsanız bize ulaşın.
_edited.png){kind=small}